KÖYE ÖZLEM
Çok zamandır ‘Hacılar’ı görmedim
Dağlarını taşlarını özledim
Özledim ki içim içime sığmıyor
Köyümüzün yollarını özledim
Köylü köyüne gitmez diyorlar
Herşey Ankara’da olsun diyorlar
Ziyarete köyde kalsın diyorlar
Şah Hüseyini, Şah dedeyi özledim
Babamın dedemin atamın köyü
Bölük bölük olmuş ağası beyi
Köyde kalanlar kiminin neyi
Güzel Hasançelebiyi özledim
Etmeyin ağalar etmeyin beyler
Anasız kuzular dünyayı neyler
Kayabaşı size birseyler söyler
Maltepesini Aşyurdunu özledim
İrikayalıktan çıktım yoruldum kaldım
Alıcın dibinde hayale daldım
Uzandım dalından bir alıç aldım
Dalından alıç yemesini özledim
Dut rakısından bir yudum içtim
Efkarlandım kardaş gönlümü açtım
Çok muhabbet ettim kendimden geçtim
Değirmenci Muhterem’i özledim
Hacılarla Dereköyün arası
Kurumuştu akmaz olmuş deresi
Şu görünen Bozarmut’mu neresi
Bozarmut’u Dereköy’ü özledim
Ertuğrul Aslan’ım daha ne deyim
Biriniz ağamsa biriniz beyim
Beni sorarsanız garip bendeyim
Cümlenizi ayrı ayrı özledim.
R.Ertuğrul ASLAN
BURSA
Çöktü karaduman, görünmez yollar,
Kırıldı belleri, öldü Hacılar.
Kuru derelerden bulanık seller,
Böyle bir zulümü gördü Hacılar.
Ekinler vuruldu doludan kardan,
Uçan kuş kurtulmaz açılan yardan,
Bu sene hayır yok davardan maldan,
Böyle bir zulümü gördü Hacılar.
Çetindir geçilmez Dereköy yolu,
Sel aldı götürdü ondokuz malı,
En çok zarar gören de Tevruzun Ali.
Getti öküzleri öldü Hacılar.
Geldi Köyümüze dört tane memur,
Gezilmez tarlalar diz boyu çamur,
Zarar ziyan için gelecek emir,
Emiri beklerken öldü Hacılar.
İki Mayıs sene Dokuzyüzelli,
Kıyamet kopacak zamanı belli,
Alim ötmez onun sazı beş telli,
Telleri kırıldı öldü Hacılar.
Su yolunda sitil koyan sucular,
Elleri belinde kaldı Hacılar.
Ali ASLAN